KADININ İMZASI

Mariana’dan: Gölgede Kalmış Her iz, Derinlemesine Bir Nottur. Bu sayfada kadınların tarihte nasıl geri plana atılmaya çalışılmasına rağmen nasıl başarılar elde ettiklerini nasıl tarihe adlarını yazdırdıklarını okuyacaksınız.

Bi’ Kadın

Bu alt başlıkta hayatı bizlere ilham kaynağı olmuş nice
kadınlarımızın hikayelerini okuyacağız ve onları daha yakından tanıyacağız.

Pembe Vergi (Pink Tax)

Bu bölümde, sadece ürün fiyat farklarını değil; Pembe Vergi’nin kökenini, güzellik standartlarının tarihsel evrimini, kadın ürünleri üzerinden yürütülen pazarlama stratejilerini ve kadınlara yönelik minimum toplum dayatmalarının arkasındaki ekonomik ve sosyal mekanizmaları derinlemesine analiz edeceğiz.

Perdenin Gölgesindekiler

Bu başlığı altında, her hafta bir kadın yönetmenin vizyonunu, senaristin kaleme aldığı metni ve oyuncunun performansını derinlemesine inceleyerek, sinema dünyasındaki kadınların görünür ve yaratıcı hikayelerine tanıklık edeceğiz.

Satır Arası

Bu başlık, tamamen kadın yazarlara, onların edebi eserlerine ve biyografilerine odaklanacağız. Burada, sadece kitap incelemesi yapmakla kalmayacak; kadın yazarların mücadelelerini, eserlerinin toplumsal ve edebi bağlamdaki yerini ve metinlerdeki satır arasına gizlenmiş eleştirel mesajları derinlemesine analiz edeceğiz. Belki sizlerin yazılarını da paylaşacağız.

YAZILARIMIZ

Pembe Vergi (Pink Tax)

Pembe vergi, benzer veya aynı işlevi gören ürün ve hizmetler için kadınların erkeklere göre daha yüksek fiyat ödemesi anlamına gelen, toplumsal cinsiyet temelli bir fiyat farklılaştırmasıdır. Bu bir resmi vergi değil, sosyo-ekonomik bir terimdir. En yaygın örnekleri, tıraş bıçağı, deodorant ve şampuan gibi kişisel bakım ürünlerinin kadınlara yönelik versiyonlarının (çoğunlukla pembe ambalajlı veya kadınlara özel tasarımlı olanların) erkek muadillerinden daha pahalıya satılmasıdır. Bu fiyat farkı, çoğunlukla pazarlama, ambalaj maliyetleri veya ürünlerin “lüks” kategorisinde değerlendirilmesi gibi nedenlere dayandırılsa da, sonuç olarak kadınların ekonomik yükünü haksız bir şekilde artıran bir eşitsizliği ifade eder.

Afife Jale

  • Afife Jale (1902-1941), 1920 yılında Türk tiyatrosu sahnesine çıkan ilk Müslüman Türk kadın oyuncu olarak tarihe geçmiştir. Kadınların sahne almasının yasak olduğu Osmanlı’nın son döneminde, bu yasağa karşı gelerek Darülbedayi’de sahneye çıkışı, onun sadece sanatsal bir kariyer adımı değil, aynı zamanda bir feminizm sembolü olmasını sağlamıştır. Afife Jale’nin bu cesur eylemi, kadınların toplumsal kısıtlamalara rağmen kamusal alanda ve sanatta var olma mücadelesinin erken ve güçlü bir örneğidir; bu öncülüğü sayesinde kendinden sonraki kadın sanatçılara bireysel özgürlük ve eşitlik yolunda ilham kaynağı olmuş, Türk tiyatrosu ve toplumsal yaşamında bir dönüm noktası yaratmıştır.

Selamlar! Ben sayfanın kurucusu Irmak. Ankara Üniversitesinde Gazetecilik öğrencisiyim. Burada hep beraber kadınların sesi olup hikayelerine hayat verecek onları hissedeceğiz.

Irmak Gir
(Mariana)

İLEF

İzle, oku, fark et